İŞ VE ÇALIŞMA HÜRRİYETİNİN ENGELLENMESİ SUÇU VE CEZASI
Türk Ceza Kanunu Madde 117/1 Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla, iş ve çalışma hürriyetini ihlal eden kişiye, mağdurun şikayeti halinde, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.
İş ve çalışma hürriyeti, kişinin gelir elde etmek amacıyla, serbestçe çalışma veya sözleşme yapma hakkıdır. İş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunun oluşabilmesi için cebir, tehdit veya hukuka aykırı başka bir davranış ile gerçekleşmesi gerekmektedir. Aynı zamanda iş ve çalışma hürriyetini ihlal etme kastıyla hareket edilmiş olması ve neticenin de gerçekleşmiş olması şarttır. İş ve çalışma alanında kişiye karşı herhangi bir müdahale veya çalışma alanının daraltılması veya işlerin normal seyrinde sürdürülmesinin engellenmesi gibi durumlar da bu suç unsurunu oluşturacaktır.
Anayasamızın 48. Maddesinde de herkesin çalışma özgürlüğüne sahip olduğu ve özel teşebbüs kurmakta serbest oldukları belirtilmiştir. Özel teşebbüslere ilişkin tedbirleri alma yükümlülüğü devlette aittir.
Türkiye Cumhuriyeti Anaysası m.48 “Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir. Devlet, özel teşebbüslerin milli ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alır.”
Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/1215 E. 2017/2602 K.
Mahkememizce ayrıca sözleşmenin feshi sonrası işin sona erdiği, ortada geçerli bir işin kalmadığı, feshi hükümsüz kılacak bir mahkeme kararı da bulunmadığı yönündeki bozma ilamındaki gerekçe de değerlendirilmiştir. Ancak mahkememiz bu yöndeki gerekçeye katılmamaktadır. Sözleşmeyi fesheden taraf haklı gerekçelerle feshetmiş olsa dahi sözleşmenin diğer tarafının hiç bir yargısal karara ihtiyaç duyulmadan artık TCK’nun 117. maddesindeki korumadan faydalanmayacağı yönünde bir yaklaşım mahkememizce ceza hükümlerinin amacına, genel ceza ve hukuk prensiplerine uygun bulunmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle sanıklar …, … ve … ın suç kastı ile hareket ettikleri eylemlerinin TCK’nın 117/.1 maddesine uyduğu ve somut olayda bu suçun unsurlarının gerçekleştiği anlaşılmış bu sanıkların TCK 117 ve eylem birden fazla kişi ile gerçekleştiğinden 119/1-c maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/7603 E. 2020/774 K.
“…Sanığa yükletilen iş ve çalışma hürriyetinin ihlali eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık … müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,..”
SÖMÜRMEK SURETİYLE İŞ VE ÇALIŞMA HÜRRİYETİNİN ENGELLENMESİ SUÇU VE CEZASI
117/2 Çaresizliğini, kimsesizliğini ve bağlılığını sömürmek suretiyle kişi veya kişileri ücretsiz olarak veya sağladığı hizmet ile açık bir şekilde orantısız düşük bir ücretle çalıştıran veya bu durumda bulunan kişiyi, insan onuru ile bağdaşmayacak çalışma ve konaklama koşullarına tabi kılan kimseye altı aydan üç yıla kadar hapis veya yüz günden az olmamak üzere adlî para cezası verilir.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen durumlara düşürmek üzere bir kimseyi tedarik veya sevk veya bir yerden diğer bir yere nakleden kişiye de aynı ceza verilir.
Kişilerin insan onuruna uygun koşullarda çalıştırılması, onların çaresizliğinden faydalanılmaması gerekmektedir ve kişilerin çalıştırılmasının sömürülmesini engellemek amacıyla TCK 117/2 hükmü düzenlenmiştir.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2018/203 E. 2018/2245 K. (Karşı Oy)
“…Katılanın 07.03.2013 ila 15.04.2013 tarihleri arasında konumuna uygun olmayan odada çalıştırılması şeklindeki olayda da sürekli ve sistematik bir uygulama bulunmamaktadır.
Bu nedenle yargı kararlarının şeklen uygulanması ancak geçici görevlendirmeler yoluyla etkisiz hale getirilmesi şeklindeki fiiller yukarıda açıklandığı üzere Görevi Kötüye Kullanma suçunu oluşturup eziyet olarak kabulü olanaklı değildir.
Katılanın şoförler odasında çalışmaya zorlanması şeklindeki fiil eziyet suçunu değil, katılanın sanığın başkanı olduğu kurumda çalışması ve bağlı olması nedeniyle TCK.nun 117/2. maddesince tanımı yapılan kişiyi insan onuru ile bağdaşmayacak çalışma koşullarına tabi kılma suçunu oluşturabilecektir.
Bu itibarla, sanığın fiilinin eziyet suçunun oluşturacağına yönelik sayın çoğunluğun görüşüne iştirak edilememiştir.”
İŞİN DURMASINA NEDEN OLMA HALİNDE İŞ VE ÇALIŞMA HÜRRİYETİNİN ENGELLENMESİ SUÇU VE CEZASI
TCK Md. 117/4 Cebir veya tehdit kullanarak, işçiyi veya işverenlerini ücretleri azaltıp çoğaltmaya veya evvelce kabul edilenlerden başka koşullar altında anlaşmalar kabulüne zorlayan ya da bir işin durmasına, sona ermesine veya durmanın devamına neden olan kişiye altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
Bu kanun maddesi işin korunması amacını gütmektedir. TCK 117/4 hükmüne göre cezalandırılan failin, birinci fıkraya göre tekrar cezalandırılması mümkün değildir.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/2171 E. 2014/24474 K.
“…İddianame içeriği, müşteki anlatımları ve tanık beyanlarına göre, fabrika giriş yolunun yukarıda isimleri zikredilen tüm sanıklarca trafiğe kapatılarak, müştekileri “buradan geçemezsiniz, buradan taş yükleyemezsiniz, malı yüklerseniz kavga ederiz, siz Sinoplusunuz, burada size iş yaptırmayız gidin” diye tehdit ederek, kamyonların fabrikaya girişine engel oldukları, müştekilerin anılan mermer fabrikasından yükleme yapamadıkları, ihracat malının kamyonlara yüklenmemesi nedeniyle Gemlik limanında yükü bekleyen gemiye malın teslim edilemediği böylece ihracatın iptal edildiği olayda, sanıkların eylemlerinin TCK’nın 117/4. maddesinde düzenlenen suçu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan, beraat eden sanıklar Ö.. K.., M.. Y.., N.. Ö.., T.. Ç.., F.. A.., N.. K.., B.. K.., İ.. K..’nun öbür sanıkların iş ve çalışma hürriyetine engel olmak için işledikleri tehdit eylemleri sırasında olay yerinde bulunup suçu doğrudan doğruya birlikte işledikleri ve TCK’nın 37. maddesi anlamında eylemlerin bütününden sorumlu oldukları, yolun kapatıldığı yere birlikte gittikleri, eylemlerin ani gelişmediği, iş ve çalışma özgürlüğünü engellemek için orada bulunduklarını bildiklerinin tüm dosya kapsamında anlaşıldığı gözetilmeden, eksik ve yetersiz gerekçeyle TCK’nın 117/1, 119/1-c maddeleriyle mahkumiyet ve bir kısım sanıklar haklarında aynı suçtan beraat hükümleri kurulması,..”
TEHDİT ETME YOLUYLA İŞ VE ÇALIŞMA HÜRRİYETİNİN ENGELLENMESİ SUÇU
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/47115 E. 2017/7574 K.
Katılanın kollukta alınan 02.05.2012 tarihli beyanında, sanıkların, çalıştırdıkları işyerinin yanında simit sattığını, sanıkların kendisine “biz zaten burada simit satıyoruz, sen başka yere git, burada simit satamazsın, eğer gitmezsen simit arabanla denize atarız” şeklinde tehdit ettikleri iddia etmesi karşısında, eylemin TCK’nın 117/1,, 119/1-c maddelerinde düzenlenen “iş ve çalışma hürriyetinin ihlali” suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan, yetersiz gerekçeyle tehdit suçundan hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/29107 E. 2015/33156 K.
“…İddianamede sanığın mağduru “çalışırsan seni öldürürüm” diyerek tehdit ettiğinin iddia olunması ve mağdurun yargılama aşamasında alınan ifadesinde eski eşi olan sanığın kendisinin çalışmasını istemediğini belirtmesi karşısında, sanığın eyleminin TCK’nın 117/1. maddesinde düzenlenen iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılıp, sonucuna göre mağdurun şikayetinden vazgeçmesi hususu da değerlendirilerek hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık …’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2015/18087 E. 2019/15879 K.
“…Sanık … ile katılan …’in cenaze nakil işleri işe uğraştıkları ve olay günü sanık …’ın katılan …’yi kendisinin haberi olmadan cenaze nakil işleri yapmaması için tehdit ettiğinin iddia edilmesi karşısında sanığın eyleminin TCK’nın 117/1. maddelerinde düzenlenen iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan, yazılı şekilde hüküm kurulması, Tüm aşamalarda tehdit sözlerini duyduğunu söyleyen ayrıca sanık …’ın da olay sırasında yakınlarında olduğunu teyit ettiği tanık …’nın beyanlarına neden itibar edilmediği açıklanmadan, eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile beraat kararı verilmesi,..”
İŞ VE ÇALIŞMA HÜRRİYETİNİN ENGELLENMESİ SUÇUNUN NİTELİKLİ HALLERİ
TCK’nun 119. Maddesinde bu suçlar için ortak hüküm kurulmuştur. İş ve Çalışma Hürriyetinin engellenmesi suçunun nitelikli halleri şu şekildedir;
a)Silahla,
- b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle,
- c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
- d) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,
- e) Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
İşlenmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
Bu suçların işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
İŞ VE ÇALIŞMA HÜRRİYETİNİN ENGELLENMESİ SUÇUNDA UZLAŞTIRMA VE GÖREVLİ MAHKEME
İş ve Çalışma Hürriyetinin ihlali suçunun basit hali uzlaştırma kapsamına alınan suçlardandır. Soruşturma veya kovuşturma aşamasında uzlaşmaya gidilmesi ve sonucuna göre yargılamaya devam edilmesi gerekmektedir.Suçun nitelikli halleri uzlaştırma kapsamına dahil değildir.
Bu suçlar için görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemeleridir.
Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/8815 E. 2020/4004 K.
“…Hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde yürürlüğe giren, 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik CMK’nın 253. maddesi uyarınca, temyiz incelemesine konu ve TCK’nın 117/1, 119/1-c maddesinde tanımı yapılan iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunun uzlaşma kapsamına alınması karşısında, 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre gereğince iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçundan uzlaştırma işlemleri yerine getirilip sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, başkaca yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN BOZULMASINA,…”
Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/414 E. 2020/1374 K.
“…İş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinin anlaşılması karşısında, TCK’nın 119/1-c maddesi gereğince cezada artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, Kabule göre de; soruşturmanın hiçbir aşamasında usulüne uygun uzlaştırma teklifinde bulunulmaması ayrıca bir nolu bozma nedeni de gözetilerek hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik CMK’nın 253/1. madde hükmü uyarınca, sanığın üzerine atılı TCK’nın 117/1, 119/1-c maddesinde tanımı yapılan iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması karşısında; CMK’nın 254. maddesi gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanık …’nün temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA,..”
İŞ VE ÇALIŞMA HÜRRİYETİNİN ENGELLENMESİ SUÇUNDA ŞİKAYET VE ZAMAN AŞIMI
Şikayete tabii suçlar arasında sadece TCK 117/1 fıkrası yer almaktadır. Bu fıkra için şikayet süresi failin veya fiilin öğrenilmesinden itibaren 6 aydır. Mağdur, fail ve fiili öğrenmesinden itibaren 6 ay içerisinde şikayet hakkını kullanabilecektir. Fakat TCK 117/2-3-4 fıkraları şikayete tabii suçlardan değildir. Bu fıkralar uyarınca oluşan suç unsurları Savcılık makamınca re’sen soruşturulur.
Zaman aşımı süresi, beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda 8 yıldır.
ADLİ PARA CEZASINA ÇEVRİLMESİ
Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre adli para cezasına çevrilebilir. İş ve Çalışma Hürriyetinin ihlali suçunun yasal unsurlarının oluşup oluşmadığına ve suç unsurunun oluştuğun da ise adli para cezasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik olup olmadığına bakılması gerekmektedir. TCK’nın 117/1-2-3 fıkralarında ki atılı suç seçimlik ceza olarak belirlenmiştir. Hapis cezası bu fıkralarda adli para cezasına çevrilemez. Fakat TCK 117/4 fıkrası seçimlik ceza olarak belirlenmediği için bu fıkra uyarınca oluşan suç unsurları adli para cezasına çevrilebilecektir.
CEZANIN ERTELENMESİ
İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir. Fakat bunun için bazı şartlar gereklidir. Bu şartlar;
- Kişinin daha önce bir suçtan dolayı 3 aydan fazla hapis cezasına hükmedilmemiş olması,
- Yargılama süreci boyunca duyduğu pişmanlıktan dolayı bir daha suç işlemeyeceğine dair mahkemede kanaat oluşması
İş ve Çalışma Hürriyetinin engellenmesi suçunda fail hakkında hükmedilen hapis cezasının ertelenmesi mümkündür.
HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI (HAGB)
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder. Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl(2) veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır.
Sanık hakkında HAGB verilebilmesi için de bazı şartlar gereklidir. Bu şartlar;
- Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan ceza almamış olması,
- Sanığın duruşmadaki tutum ve davranışları ile mahkemede bir daha suç işlemeyeceğine karşı kanaat oluşması,
- Mağdurun uğradığı zararın tamamen giderilmiş olması gerekmektedir.
İş ve Çalışma Hürriyetinin engellenmesi suçunda fail hakkında hükmedilen hapis cezasında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir.