Top
0(212) 247 21 02

TEHDİT SUÇU  VE CEZASI

Türk Ceza Kanunu Md. 106/1 Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/1736 E.  2019/17028 K.

İddianame anlatımında yer alan ve mahkemece sanığın katılanlara söylediği kabul edilen “siz nasıl polis siniz, gazino ile iş birliği yapıyorsunuz, bu burada kalmaz, sizinle görüşeceğiz, siz görürsünüz” şeklindeki sözlerin, bir bütün olarak TCK’nın 106/1-2. cümlesinde düzenlenen basit tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Kabule göre de; TCK’nın 53/1-b maddesinin, Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmiş olması,
Kanuna aykırı ve sanık …’ün temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA
,

TEHDİT SUÇUNUN NİTELİKLİ HALLERİ

TCK 106/2 maddesinde tehdit suçunun nitelikli halleri düzenlenmiştir.

  1. a) Silahla,
  2. b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle,
  3. c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
  4. d) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,

İşlenmesi halinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

TEHDİT SUÇUNUN SİLAHLA İŞLENMESİ

Sanığın, tehdit suçunu işlerken aynı zamanda karşısındaki kişiye silah doğrultması sonucu tehdit suçunun silahla işlenmesi suç unsuru oluşacaktır.

Yargıtay 4. Ceza Dairesi   2015/27615 E.  2020/331 K.

“…Sanığa yükletilen silahla tehdit ve trafik güvenliğini kasten tehlikeye sokma eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı
,
Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 günü, Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının infaz sırasında gözetilebileceği,
Anlaşıldığından, sanık …’in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,..”

Yargıtay 4. Ceza Dairesi  2015/26575 E. 2020/288 K.

“…Sanığa yükletilen silahla tehdit eyleminden kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Sanığa yükletilen silahla tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın ve TCK’nın 53/1-c maddesinde düzenlenen hak yoksunluğunun uygulanma süresi ve şeklinin Kanunda öngörülen biçimde infaz aşamasında gözetilebileceği,
Anlaşıldığından sanık …’nin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,..”

Sanığın, tehdit suçunu işlerken elinde silah bulundurmaması sadece tehdit sözlerinin içerisinde silah kullanarak öldüreceğini belirtmesi tehdit suçunun silahla işlenmesi suç unsurunu oluşturmayacaktır ve bu bakımdan  106/2-a hükmü gereği ceza verilmesi mümkün değildir.

Yargıtay 18. Ceza Dairesi         2019/8840 E.  ,  2019/17372 K.

5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/1. maddesinde tehdit suçu düzenlenmiş, kanun tekniği açısından birinci fıkra içerisinde birinci ve ikinci cümle tehdit suçunun iki farklı tipini düzenleme altına almıştır. Somut olayda sanığın iddianamede tehdit olarak nitelendirilen sözleri olan: “Seni tabanca ile vuracağım, öldüreceğim, dünya sana dar gelecek.” sözlerinin ölümle tehdit suçunu oluşturup sanık hakkında TCK’nın 106/1-1. cümlesi uyarınca hüküm kurulması gerekirken vasıfta yanılgı ile 106/1-2. cümleden hüküm kurulması,

Yukarıdaki Yargıtay kararından da anlaşılacağı üzere ”seni silahla öldüreceğim” sözünün silah doğrultmadan sözle söylenmesi basit tehdit suç unsurunu oluşturacağından TCK 106/1  hükmü ile karar verilmesi gerekir.

Nitelikli suç unsuru, failin, fiili işlerken kişiye silah doğrultarak tehdit etmesi sonucu oluşacaktır. Dolayısıyla somut olayda kişi silah doğrultmadan tehdit etme suçunu işlediği için 106/2 hükmüne göre cezalandırılması yargıtayca bozma sebebidir.

TEHDİT SUÇUNUN BİRDEN FAZLA KİŞİ TARAFINDAN İŞLENMESİ

Mağdurun, birden fazla kişi tarafından tehdit edilmesi sonucu suç unsuru oluşacaktır ve fail, 106/2-c hükmü gereği 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır.

Yargıtay 4. Ceza Dairesi  2016/4826 E. 2020/218 K.

Aralarında ticari rekabet bulunan sanıkların karşılıklı olarak birbirlerini tehdit ettikleri kabul edilen olayın çıkış sebebi üzerinde durularak, mağdur sanıkların karşılıklı tahrik oluşturabilecek eylemleri saptanıp, haksız davranışların öncelik sonralık durumu, etki-tepki biçiminde gelişip gelişmedikleri, ağırlık düzey ve derecelerine göre denge bulunup bulunmadığı değerlendirilerek, sonucuna göre mağdur sanık … hakkında TCK’nın 29. maddesindeki haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
2)Sanık hakkında TCK’nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
3) Suçun silahla ve birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi karşısında, iki nitelikli hal oluştuğu gözetilmeden alt sınırdan hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık … müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 

 

Yargıtay 4. Ceza Dairesi         2019/4655 E.  ,  2019/17623 K.

“…Müştekinin kovuşturma aşamasında da kabul ettiği soruşturma aşamasındaki beyanında, olay günü silahla ateş edenlerin sanıklar … ile … olduğunu beyan etmesi karşısında, sanıklar …, … ile …’ın üzerine atılı 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçunu işlediklerine dair hangi delile hangi gerekçe ile üstünlük tanındığı açıklanmadan yetersiz ve yerinde olmayan gerekçe ile sanıklar …, … ile … hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan yazılı şekilde kararı verilmesi,
3-
Tehdit suçunun silahla ve birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi karşısında, iki nitelikli halin oluştuğu gözetilmeden alt sınırdan hüküm kurulması,
4-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/ 85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar …, …, … ile …’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi geregince uygulanması gereken 1412 sayılı CKUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA…”

TEHDİT AMACIYLA MALA ZARAR VERME SUÇUNUN İŞLENMESİ

Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte , mağdurun şikayeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

TCK 106/3 Tehdit amacıyla kasten öldürme, kasten yaralama veya malvarlığına zarar verme suçunun işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ceza verilir.

Yargıtay 1. Ceza Dairesi  2012/1891 E. 2013/7594 K.

“…Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanıkla mağdurun komşu olup aralarında belirlenemeyen bir nedenden ötürü anlaşmazlığın bulunduğu, olay günü mağdurun evinin önünde park ettiği otomobiline binip çalıştırdığı sırada sanığın, tek katlı olan evinin balkonuna çıkarak 25 metre mesafeden mağdurun bulunduğu yöne doğru ancak mağduru doğrudan hedef almaksızın ve mağdurun otomobilinin alt ve yere yakın bölgelerine isabet sağlayacak şekilde birden fazla ateş edip yaptığı atışlar sonucu otomobilin sol ön tekerlek ve sol ön tampon bölgelerinin isabet alıp maddi zararın oluştuğu olayda;

Tek eylemle biri başkasının malına zarar verme diğeri tehdit suçunun unsurları oluşup, TCK.nın 44. maddesi uyarınca en ağır cezayı gerektiren silahla tehdit suçundan TCK.nın 106/2-a maddesi uyarınca sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi yerine, suçun niteliğinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde kasten yaralama suçuna teşebbüsten hüküm kurulması;

Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA)…”

TEHDİT SUÇUNDA UZLAŞTIRMA

Ceza Muhakemesi Kanunu 253/1-b maddesinde soruşturma ve kovuşturması şikayete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın uzlaştırma kapsamına alınan suçlar düzenlenmiş ve tehdit suçu da uzlaşma kapsamında olan suçlar arasına alınmıştır. Uzlaştırma aşamasına gidilmeyen tüm kararlar yargıtayca bozma sebebidir.

Yargutay 18. Ceza Dairesi   2019/8875 E.  2020/956 K.

“…Sanık hakkında TCK’nın 86/2, 86/3-e maddelerinde düzenlenen yaralama ve TCK’nın 106/1. maddesinde düzenlenen tehdit suçlarından kamu davası açıldığı ve yapılan yargılama sonucu hakaret ve basit yaralama suçlarından mahkumiyet kararlarının verildiği, her iki suçun da uzlaşma kapsamında olduğu, soruşturma ve kovuşturma aşamalarında uzlaştırma işlemi yapılmadığının anlaşılması karşısında 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinde öngörülen yönteme uygun biçimde sanık ve katılan arasında uzlaştırma işlemi yapılmadan mahkumiyet hükmü kurulması hukuka aykırıdır…”

TEHDİT SUÇUNDA ŞİKAYET SÜRESİ VE ZAMAN AŞIMI

Basit tehdit suçu şikayete tabi suçlardandır . Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikayette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz. Şikayet süresi, fiilin ve failin kim olduğunun bilindiği veya öğrenildiği andan itibaren başlar. Tehdit suçunun nitelikli halleri için şikayet dava zaman aşımı süresince devam eder. Dava zaman aşımı süresi bu suçlar için 8 yıldır. Suçun nitelikli hali işlendiğinde şikayet hakkı, dava zaman aşımı süresi içerisinde  kullanılabilir.

ŞANTAJ SUÇU VE CEZASI

TCK Md.107/1 Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

Yargıtay 4. Ceza Dairesi  2015/25795 E.  2020/902 K.

“…Sanıklara yükletilen şantaj eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanıklar … ve …’in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN
ONANMASINA,…”

ŞANTAJ SUÇUNDA YARAR SAĞLAMA

TCK Md. 107/2 Kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması halinde de birinci fıkraya göre cezaya hükmolunur.

Yargıtay 4. Ceza Dairesi  2017/11 E. 2017/7254 K.

İkinci fıkrada yer alan suçun öğelerinden olan “yarar” kavramı sadece maddi çıkarları değil, fail veya 3. kişinin yararına olan her durumu kapsamaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay irdelendiğinde; sanığın, kendisinin Sinekçiler köyüne sokulmaması şeklindeki söylentinin aslını öğrenmek için katılana telefonla ulaşamaması üzerine ona gönderdiği hakaret ve tehdit içeren mesajlarına cevap verilmemesi üzerine bu kez yeniden gönderdiği “Bu iş büyüyecek, o koltuğu kaybedeceksin, bizimde elimizde birşeyler var, o seçim zamanı dağıtılmayan gazete tarayıcıdan tarandı herkese yollanacak, herkes bilsin” biçimindeki mesajda şantaj suçunun “yarar sağlama “öğesinin ne şekilde gerçekleştiği açıkça gösterilip yeterince tartışılmadan ve bozmaya uyulmasına karar verilmesine rağmen bozma doğrultusunda yeterli değerlendirme ve irdeleme yapılmadan, soyut açıklamalara yer verilerek suçun oluştuğu kabul edilip yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık …’nun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA,
yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

TEHDİT SUÇU İLE ŞANTAJ SUÇU ARASINDAKİ FARK

Tehdit suçu kişiye karşı, kendisinin veya bir yakınının hayatına kast şeklinde işlenen suçtur. Şantaj ise  kişiyi kanunlara aykırı olarak yapmak zorunda olmadığı bir şeyi yapmak zorunda bırakarak yarar sağlamak şeklinde işlenen suçtur.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu  2011/6-166 E. 2011/213 K.

TCY’nın 106. maddesinde düzenlenen tehdit suçuyla, 107. maddesinde düzenlenen şantaj suçu arasında özel norm – genel norm ilişkisi bulunduğu düşünülebilir ise de, 107. maddenin 2. fıkrasında düzenlenen suçun tehdidin özel bir türü olduğu, bu nedenle bir olayda 106. maddedeki genel tehdit suçunun mu, yoksa 107. maddenin 2. fıkrasındaki şantaj suçunun mu gerçekleştiği konusunda tereddüt ortaya çıkarsa, olayın durumuna göre mağdurun şeref ve saygınlığına zarar verebilecek bir hususu açıklamakla veya isnat etmekle tehdit edilip bir yarar sağlamaya zorlama var ise 107. maddenin 2. fıkrasındaki şantaj suçunun oluştuğu kabul edilmelidir. Buna göre TCY’nın 107/2. fıkrasında düzenlenen şantaj suçu, tehdit suçunun özel bir görünümü olup, koşulları var ise öncelikle TCY’nın 107/2. maddesinin uygulanması gerekmektedir.

ŞANTAJ SUÇUNDA UZLAŞTIRMA,  ŞİKAYET VE ZAMAN AŞIMI

Şantaj  suçu, uzlaştırma kapsamına alınan suçlar içerisinde değildir.

Şantaj  suçu şikayete tabii suçlardan değildir. Savcılık makamı tarafından re’sen incelemeye alınan suçlardandır. Dolayısıyla bu suçlar için şikayet süresi yoktur.

Dava zaman aşımı süresi Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda 8 yıldır.

CEBİR SUÇU VE CEZASI

TCK Md. 108 Bir şeyi yapması veya yapmaması ya da kendisinin yapmasına müsaade etmesi için bir kişiye karşı cebir kullanılması halinde, kasten yaralama suçundan verilecek ceza üçte birinden yarısına kadar artırılarak hükmolunur.

Yargıtay 4. Ceza Dairesi  2015/29019 E.  2016/5457 K.

“…Mahkemenin kabulünde, katılanın 250 TL olan alacağını sanıktan istediği, ancak sanığın geçiştirdiği ve birkaç gün sonra da katılanın dükkanına gittiği ve “benim sana borcum yok” diyerek katılanı alacağından vazgeçirmek amacıyla yumrukladığının belirtilmesi karşısında; sanığın yaralama eyleminin TCK’nın 108. maddesinde karşılığını bulan “bir şeyi yapmaması için cebir kullanılması” niteliğinde olmadığı gözetilmeden yaralama suçundan verilen cezanın cebir nedeniyle artırılması,
2-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan … ve … sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık … temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 23.03.
2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi…”

KAMU GÖREVLİSİNE KARŞI CEBİR VEYA TEHDİT SUÇU İŞLENMESİ

Cebir suçunun, kamu görevlisinin görevini yerine getirmesini engellemek amacıyla yapılmış olması gerekmektedir. Görevi engellemeye yönelik hareketin cebir veya tehdit niteliğinde ve kamu görevlisinin görevini yapmasını engellemeye elverişli boyutta olması şarttır.

Tehdit ise, kamu görevlisine görevini yerine getirmesini engellemek amacıyla bir kötülüğe uğratılacağının bildirilmesidir. Kötülüğe uğratılacak kişi kamu görevlisi veya kamu görevlisinin bir yakını olabilir. Tehdit eyleminin kamu görevlisinin yüzüne karşı yapılması zorunlu değildir.  Kamu görevlisine görevini yapmasını engellemek maksadıyla tehdit sözlerinin iletilmesi de bu suç unsurunu oluşturacaktır.

Yargıtay 18. Ceza Dairesi  2020/449 E. 2020/4517 K.

 “…İcra müdürü talep olmadığı taktirde haciz görevini yapamayacağı için başlayan veya başlama ihtimali olan bir görev söz konusu değildir. Alacaklının talep etmesi ve masrafları yatırması halinde haciz için icra memurunun yetkisi doğacaktır, koşula bağlı bir yetki doğmadan bu yetkinin engellenmeye çalışılması mümkün değildir.
a- Dosyanın gösterilmemesine, borcun ödenmesi konusunda nasihat verilmesine ve talep olursa hacze yeniden gelineceğinin bildirilmesine kızan ve bunların etkisiyle kamu görevlisini yaptığı bu eylemlerden ötürü tehdit eden sanığın hareketlerinin TCK’nın 106/1. maddesinde yazılı 
suçun unsurlarını oluşturduğu ve mahkemenin kabulünün doğru olduğu…”

CEBİR SUÇUNDA UZLAŞTIRMA,  ŞİKAYET VE ZAMAN AŞIMI

Cebir suçu, uzlaştırma kapsamına alınan suçlar içerisinde değildir.

Cebir suçu şikayete tabii suçlardan değildir. Savcılık makamı tarafından re’sen incelemeye alınan suçlardandır. Dolayısıyla bu suçlar için şikayet süresi yoktur.

Dava zaman aşımı süresi Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda 8 yıldır.

CEZANIN ERTELENMESİ

İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir.

ADLİ PARA CEZASINA ÇEVRİLMESİ

Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre adli para cezasına çevrilebilir.

HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI (HAGB)

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder. Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl(2) veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır.